................KANATSIZ PERİ..........: ROOFTOP PRINCE -300 YIL GEÇSE BİLE SENİ SEVECEĞİM-

Galiba ilk defa bir dizide bu kadar hızlıyoım cumartesi akşamı başlayıp pazar gecesi 19. bölümüne kadar izlediğim ve tam son bölümü izleyecekken internet bağlantısının kesilmesi sonucu bilgisayar kapatmam 10 dakika sonra açarım diyerek yarın okul var 10 dakika 10 dakikadır kafasında gözlerimi kapatmam ve bunun sonucunda ise uyuyakalmam ile final bölümünü izleyememiştim. Ama eve gelir gelmez ilk işim izlemek oldu ve Allah'ım bu nasıl bir dizidir ki insanı böyle etkiliyor
uzun süren bir önyargı sonucunda izleyememiştim bu diziyi ama izlemediğim dizi bulmak zor olduğundan pek bi şansım yoktu diye bol bol önyargı ile başladım izlemeye bu arada bana dizi önermeye ne dersiniz hem sizin söylediklerinizide yazarım ben bu sayede iki tarafta karlı çıkar

neyse işte zaten önyargı ile başladığım tüm diziler güzel çıkar ya bende bu mantıkla ve The Girl Who Can Sees Smells ya da bizim bildiğimiz adı ile Sensory Couple nın başrolu olan Micky i -Park Yoo Chun- burada görünce dayanamadım -tabi Miss You da da oynamıştı ama ben pek sevmemiştim o diziyi- ee ben kardeşinide çok severim bu sıpanın özellikle K-POP ULTIMATE AUDITION ve Ahe Was Pretty de çıkardığı muhteşem işlerden sonra dedim Ezgi başla sen bu diziye iyikide başlamışım fazla spoi vermeden anlatırsak eğer karısının katilini ararken bir anda kendisini 300 yıl sonrada bulan bir prens ve yandaşlarının hikayesi diyebiliriz iyi seyirler dilerim hepinize

BENİM BOL SPOİLİ YORUMLARIMA GELİRSEK

izlemediyseniz tavsiye etmem bunu demem rağmen daha 5. bölümdeyken finalde ne olacağını biliyordum :D

neyse eşofmanlara bayıldım ben özellikle finalde toplanıp eşofmanları ile sanki 300 yıl sonradalarmış gibi pilavlı omlet yemeleri harikaydı

bu resimde ise kız onlara trafik ışıklarını anlatıyordu ve ben gülmekten ölmüştüm yeşil ışık yanınca yeşil geç demişti geçmişin Boo Yung u ve yeşil eşofmanlı bay bunu kendisinin öne geçmesini söyledi diye algılayıp önderlik etmişti onlara

ama beni Boo Young ve prensin kaderi olduğu hald ebir türlü buluşamaması baya bir üzmüştü 300 yıl önce ablasının kızın yüzüne kızgın ütü basması ve kaderleri olduğu halde evlenememeleri Boo Young un karşılıksız aşkı bu aşk için kendini feda etmesi ardından ölenin ablası sanılması üzerine olan yanlış anlaşılmalar sonucunda prensin geleceğe ışınlanması ve oraya prensesle tekrar evlenmeye gittiğini sanması ama en çokta gelecekteki reenkarneleri olan Yong Tae Yong ve Park Ha nın yine karşılaşmaları ama bu defada Tae Yong un kuzeni tarafından terkedilmesi ve kaybolması buluşamamaları aynı zamanda Prensesin Bo Young un işlediği mendilleri kendi işlemiş gibi davranması sinirimi çok bozmuştu ama tüm her şey mendildeki kelebeğin yok olmasıyla başladı bunuda görmezden gelemem ki Tae Yong kızı kelebeğin gittiği yeri takip ederek buldu Lee Guk kızın mektubunu yine kelebek sayesinde buldu ayrıyetten kelebek sayesinde geleceğe gidebildi ve onların aşkları 300 yıl boyunca bitmedi 300 yıl geçti ama yine birbirlerini sevdiler. Prens geçmiş hayatlarını unutmadı Park Ha önceden Tae Yong a o kadar ilgili davranmadı ya o benim çok hoşuma gitti çünkü o prensi seviyordu Tae Yong u değil sonuçta ruh aynı olsa da kişilik değişir görünüşün pek önemi yoktur ben o mesajı çok sevdim

en son ise Tae Yong un prens giysisi ile görünmesi bence geçmiş hayatını unutmadığının ve 300 yıllık bekleyişin sonunda nihayet beraber olduklarının ve kaderlerinin gerçekleştiğinin göstergesiydi kısacası sevdim be ben bu diziyi