26 Mart 2016 Cumartesi

Moorim School





Selaamm! Beni özlediniz mi gençler? Biliyorum, biraz(!) geç yazıyorum ama elimde değil. Bugün okula giderken Moorim School'u izliyordum, acaba bloglarda neler yazılmış deyip baktım, ama sadece baktım yani. Pek bir şey bulamadım, herkes bir iki bölüm hakkında yazmış, e dedim ben yazayım bari... Sanki yıllardır aradığım diziyi bulmuş gibi hissediyorum, yazmasam yazık olurdu zaten. Öyle böyle değil cidden çekici bir havası var dizimizin ve dört ana karakter bulunmakta.





Kör babasından gizlice okula gelen Sim Soon Duk,



Eski K-POP idolü, kendisine atılan iftira ile ünü bitmiş olan, Moorim School'un yeni ve gözde öğrencilerinden Yoon Shin Woo.


Çok ünlü, Çinli bir şirketin gayrimeşru çocuğu ve yeni Moorim School öğrencilerinden bir diğeri Wang Chi Ang.

Ve son karakterimizse Hwang Sun Ah. Okulun birincisi ve dekanın kızı, Shin Woo Oppa'ya hayran. Geçmişi hakkında çok şey söyleyemem, aşırı spoiler içerebilir ama kendisini sevdiğimi söyleyebilirim.





Karakterler bitti, şimdi gelelim diziye.


Bu diziyi izleyene kadar favori dizim K-Pop Ultimate Audition du ama bu diziyi izleyince sıralamada birden en başa yükseldi. Bitireli bir hafta falan oluyor ama dedim Ezgi üşenme, yaz şunu. Tabi bunu demem hiçbir şey bilmediğim biyoloji sınavı öncesi olmasaydı daha iyiydi galiba. Neyse... Dizi garip bir şekilde aksiyon, gizem, romantik gibi üç farklı türü karıştırmış bir de yetinmemiş içine okul yaşamı ve gençliği de katmış ama suyunu da çıkartmamış ya da bir kopukluk olmamış. Resmen yıllardır hayalini kurduğum diziyi yapmışlar!! Ve genelde ikinci erkekleri daha çok seven biri olarak, kız burada istediğim adamla birlikte oldu o da ayrı bir mutluluk tabikî benim için. Neyse artık konumuza gelelim bugün fazla uzatmayayım kıyak geçiyorum bakın size…



Moorim Okulu derslerden daha çok öğrencilerinin kişiliğine önem veren ve dövüş sanatları öğreten bir okul.–Ayy keşke bende öyle bir okula gidebilseydim ya. Düşündüm de  okula gittiğim an kilo falan verirdim kurtulurdum bu şişkoluktan. Kendini savunmayı öğrenmek ve o havalı hareketleri yapabilmek falan baya bir hoş olsa gerek. Yine konuyu dağıttım ya hadi bakalım.- Ayrıca bu okul Moorim teşkilatının bünyesinde olan bir okul ve ormanın ortasında. Oldukça iyi korunuyor, HEM DE BİR KORUMA BÜYÜSÜYLE!


Tüm olaylar Shi Woo'nun kulağındaki sorun ile başlıyor. Bu sorundan dolayı telefonunu duymuyor ve geç kalıyor, ardından ise sahnedeyken yine kulaklarındaki sorun ortaya çıkıyor, ışığın düştüğünü bulunması gereken yerden acilen çekilmesi gerektiğini duyamıyor. Neyse ki o sırada Sun Ah orada oluyor ve onu kurtarmak için sahneye koşuyor. Onu gören Shin Woo tepesine bakıyor, son düşen ışığı görüyor ve kafasını korumak için ellerini başına siper ediyor. Tam o sırada ışık kısa süreliğine havada donuyor ve Sun Ah Shi Woo'yu kurtarıyor. Hemen ardından Sun Ah kulağı ile ilgili sorunu Dekan Hwang'ın çözebileceğini söylüyor.


Daha sonra ise dinlenmek istediğini söyleyen starımız, şirketi tarafında oyuna getiriliyor ve o sırada oradan geçen Soon Duk sözde onları kurtarırken olayları yanlış anlıyor. Bunun sonucunda da Shi Woo'nun kariyeri son buluyor.

Chi Ang cephesinde ise olaylar şöyle gelişiyor; Babası tarafından zorla Moorim Okuluna gönderilmek isteniyor fakat o sırada korumaların ellerinden kurtuluyor. Korumalardan kaçarken ve uçurum kenarına gidiyor ve korumaları yüzme bilmediğini söyleyerek tehdit ediyor. O sırada dengesini kaybediyor ve suya düşüyor. Tam boğulacakken, Soon Duk onu kurtarıyor ve o anda Chi Ang denizkızına -yani Soon Deok'a- aşık oluyor. O güden sonra Soon Dukk onun Ariel'i, denizKAZI olur. -Kendisi denizkızı demeyi beceremez de.-  Ardındansa sırf Moorim Okuluna gitmemek için kaçan oğlumuz, kızın o okula gittiğini öğrenince birden gitmeye karar veriyor ve kızımız onu okula götürürken yolda Shi Woo ile karşılaşıyorlar. Kızımızı gören Shi Woo hemen onunla tartışmaya başlıyor, çünkü kızın para karşılığında yalan ifade verdiğini düşünüyor. Bunu gören Chi Ang durur mu? Durmaz! Sinirle Shi Woo nun üstüne atlıyor ve yuvarlanırlarken Moorim Okulu'nun bariyerini kırıyorlar. Birinci bölümümüz burada bitiyor ve asıl olaylarımız başlıyor.





Ardından ise büyük bir düşmanlığın dostluğa dönüşmesini, dört gencin hikayelerini, aşklarını izliyoruz. Dizi her şeyden barındırıyor içinde. İzlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Umarım çok fazla spoiler vermemişimdir... Neyse bari daha fazla spoiler vermeden yazımı bitireyim ve dizinin ostlarına bayıldığımı da belirteyim. Gelecek yazımda ostlarının Türkçe anlamlarını yazmayı planlıyorum. Kanatsız kaçar! Hepinizi çok öpüyorum :*





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder